Bitki Besleme Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Bitki Besleme Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Bitki Besleme Hakkında Bilmeniz GerekenlerVerimli bir üretim sezonu için en temel gerekliliklerden olan bitki besleme, mahsul verim hedefinin yanı sıra topraktaki besinlerin sürdürülebilirliği için de kritik bir öneme sahip. Türkiye’deki üreticileri organomineral gübre ile buluşturan HEKTAŞ, bu sayede verimli üretimin yanı sıra tarım arazilerindeki toprak yapısının da iyileştirilmesine öncülük ediyor.

Sağlıklı gıda yeterliliğinin sağlanması bireysel ve ulusal refah için ne kadar önemliyse, ülkelerin ekonomik ve sosyal kalkınması için de aynı derecede etkili bir faktör. İklimle mücadele ve sürekli artan dünya nüfusunun beslenmesi ihtiyacı, tarım endüstrisi için üretimde aşılması gereken sürdürülebilir bir büyüme ve verimlilik eşiği yaratıyor. Gelinen noktada bilim insanları, küçük-büyük çaplı üreticiler veya tarım firmaları gibi endüstri içinde bir role sahip tüm paydaşların yegâne hedefi tarımsal üretimi daha verimli kılabilmek. Çünkü başta FAO olmak üzere birçok otoritenin işaret ettiği gibi gerekli gıda artışı sağlanamazsa, özellikle gelişmekte olan ülkelerde nüfusun büyük bir kısmı önümüzdeki yıllarda akut periyodik gıda kıtlıklarıyla yüzleşebilir.

Modern tarımda yüksek verimlilik hedefine ulaşmak için kullanılan pek çok teknik ve uygulama bulunuyor. Bitki dayanıklılığını yükseltmek için yapılan ıslah araştırmaları, ekim sıklığı üzerine yapılan çalışmalar veya modern sulama teknikleri bunlardan bazıları. Kalite ve verim oranı yüksek bir mahsul sistemi içindeki en hayati bileşen ise kuşkusuz, bitki besleme uygulamaları. Bu uygulamalar hem yüksek verimliliğin yakalanmasında hem de sürdürülebilirlik adına toprak yapısının üretim için ideal bir seviyeye ulaşmasında büyük bir önem taşıyor.

17 temel element var

Bitkiler beslenmeleri için gerekli olan organik bileşenleri, güneş enerjisini kullanarak sentezledikleri karbondioksitten (CO2) ve sudaki besinlerden elde edebilirler. Ancak bu organik bileşenlerin yanı sıra köklerini çevreleyen topraktan emdikleri birtakım inorganik tuzlara da ihtiyaç duyarlar. İdeal bir bitki gelişim süreci için gerekli görülen ve mikro ile makro besinler olarak sınıflandırılan 17 temel element bulunuyor. Azot (N), fosfor (P), potasyum (K), kalsiyum (Ca), kükürt (S), magnezyum (Mg), karbon (C), oksijen (O) ve hidrojen (H) makrobesinleri oluştururken; demir (Fe), bor (B), klor (Cl), manganez (Mn), çinko (Zn), bakır (Cu), molibden (Mo), nikel (Ni) grubu da mikrobesin veya eser mineral sınıfını oluşturuyor. Bunların yanı sıra nitrat (NO3 −) formunda nitrojene veya amonyum (NH4 +) iyonları şeklinde azota ihtiyaç duyarlar.

Doğadaki bitki besin elementleri

Bu elementler toprağın altında tuz olarak bulundukları için bitkiler bu elementleri iyon olarak tüketir. Hidrojen, oksijen, azot ve karbon gibi makrobesinler bitki tarafından daha büyük miktarlarda tüketilir ve bir bitkinin toplam biyokütlesinin yüzde 95’inden fazlasına katkıda bulunurlar. Toprakta bulunan besinler, genellikle yağmur ve donma etkileri sayesinde dünyanın yüzeyindeki kayalık malzemenin kademeli olarak parçalanmasıyla ortaya çıkar. Çoğunlukla alümina ve silikadan oluşan kayalar, bitkilerin ihtiyaç duyduğu tüm mineral elementlerini de az miktarda içerir. Topraktaki besin maddelerinin bir başka kaynağı ise ölü bitki ve hayvan gibi diğer canlı organizmaların toprak yüzeyine bıraktıkları atıklarının ayrışması ile elde edilir. Bu ayrışma ise toprakta bulunan milyarlarca mikroorganizma tarafından yapılarak, organik maddelerin parçalanması ve daha basit mineral tuzların serbest bırakılması ile mümkün olur.

GÜBRELEME UYGULAMASINDA DİKKATE ALINACAK NOKTALAR:

  1. Ekimden 1,5 – 2 ay öncesinde toprak analizi yapılması
  2. Gübreleme zamanlarının doğru belirlenmesi
  3. Uygulamanın doğru dozajlarda, doğru ekipmanlarla yapılması

Mahsul verimi için bitki besleme

Dünya üzerindeki hemen hemen her bölgede toprak, o iklime adapte edilmiş bitkilere tam bir yaşam döngüsü için yeterli beslenmeyi sağlayabilir. Ancak tarım yapılan bir toprak parçasında bitki büyümesini sağlamak, verimi arttırmak veya sürdürmek için gübre ilavesiyle toprak yapısını iyileştirmek son derece gerekli bir faaliyet. Çünkü düzenli hasat yapılan bir arazide topraktaki besin elementlerinin de devamlılığı sağlanmazsa; güneş ışığı ve su tek başına mahsul gelişimini sağlamaya yetmez.

Tarım yapılan arazilerde ilave gübre kullanımı üreticilerin hayatına 18. yy’da girmiş bir uygulama. Yüksek nitrat konsantrasyonuna sahip hayvansal atıklara ek olarak; tebeşir tozu (kalsiyum) ve fosfat kayaları ise üreticilerin kullandıkları ilk ilave kimyasallar. Bugün modern tarımda ise kullanılan gübrelerin içeriğini oluşturan 3 temel element bulunur ve bu gübreler genellikle içeriğindeki yüzde oranlarına göre bu 3 elementin simgesi ile adlandırılır: Azot (N), fosfor (P) ve potasyum (K). Bitkinin gelişim sürecini sağlıklı şekilde sürdürebilmesi ve dolayısıyla üretim verimliliğinin üst seviyelerde tutulabilmesi için besin elementlerini doğru zamanlarda ve uygun oranlarda alabilmeleri büyük önem taşır. Düşük seviyelerde alınan bazı elementler eksiklik semptomları yaratabilirken, bazı elementlerin çok yüksek seviyelerde alınması da toksisite yaratabilir.

N-P-K gübreleri

Bitki gelişimi için hayati öneme sahip elementler arasında ilk sırada yer alan azot; etkili bir fotosentez, kuvvetli büyüme ve bitkideki yeşil aksamın korunmasına hizmet eder. Bileşikleri, bitki içindeki gelişimi sağlayan proteinlerden oluşur ve aynı zamanda klorofilin de temel bileşenidir. Eksikliği çoğunlukla bodur büyüme, yavaş büyüme ve kloroz hastalığı ile sonuçlanır. Azot eksikliği çeken bitkiler ayrıca antosiyanin pigmentlerini sentezleyemedikleri için sapların ve yaprakların alt kısmında yeşil rengini kaybederek, mor bir görünüm sergiler.

Fosfor ise tüm bitkiler tarafından büyük ölçüde kök büyümesi ve gelişimi için kullanılır. Fosfor seviyesi yüksek bitkiler daha fazla çiçek açar ve meyveleri daha iyi, daha hızlı olgunlaşır. Bu nedenle yeşil yapraklı sebze bitkilerinin yüksek seviyede azota ihtiyaç duyması gibi ağaç ve çalı bitkileri de özellikle gelişim süreçlerinin ilk döneminde yüksek seviyede fosfor ihtiyacı duyarlar.

Tüm bitkiler için genel bir besin olan potasyum ise bitkinin genel sağlığını ve gücünü arttırmaya yarar. Bitkinin aşırı sıcaklıklara karşı dayanıklılıklarını arttırır, kuraklık stresi yaşamasını engeller. Potasyum ayrıca bitkilerin hastalıklara karşı direnç göstermesine yardımcı olur. Pek çok toprakta bir miktar potasyum bulunduğu için çoğunlukla gübrelerin NPK oranlarında en düşük sayı potasyumu temsil eder. Ancak topraktaki potasyum seviyesi yeterli değilse, potasyum oranı düşük belirli bir gübrenin sağladığı fayda da yetersiz olabilir.

Bitki besleme ve ekosistem

Tarımsal üretimin modernize edildiği son 20 yılda bitki besleme uygulamaları da önemli bir gelişim gösterdi. Bugün birçok ülkede bitki besin ihtiyacının en iyi şekilde giderilmesi için entegre besin yönetimi (INM) uygulamaları benimseniyor. Organik, mineral ve biyo-gübre besin kaynaklarının kombine ve uyumlu kullanımından yararlanılan entegre besin yönetiminde, bitki besleme ve toprak verimliliği birlikte yönetilir. Bu sayede tarımsal gıda üretimi ile ekonomik, çevresel ve sosyal sürdürülebilirliğin ihtiyaçları da eşzamanlı şekilde göz önünde bulundurulabiliyor. FAO da özellikle son 20 yıldır saha projeleri ve yaptığı yayınlar aracılığıyla, entegre besin yönetimi uygulamalarına karşı küresel bir farkındalık oluşturmayı ve uygulamanın çiftlikler düzeyinde yayılmasını amaçlıyor.

“Ürüne göre değil, toprağa göre gübre”

Türkiye’de akıllı tarımın öncü firması HEKTAŞ da son 3 yıldır faaliyet gösterdiği bitki besleme pazarında hem bitki besleme hem de toprak verimliliğini sağlamaya yönelik ürünleri ile yerli üretimin sürdürülebilir kılınması hedefine hizmet ediyor. HEKTAŞ’ın organomineral gübre yatırımı hakkında bilgi veren OYAK Tarım Hayvancılık Grubu Başkanı ve HEKTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Levent Ortakçıer, organomineral gübre kullanımının toprak yapısının dengelenmesinde sağladığı faydaları şöyle özeliyor: “Yaptığımız toprak analizleri sonucunda gördük ki ülkemizdeki tarım arazileri bilinçsiz gübre kullanımı, yanlış ekim ve sulama, anız yakma gibi uygulamalar yüzünden can çekişiyor. Sağlıklı bir toprakta yüzde 3 seviyesinde olması gereken organik madde oranı, topraklarımızın yüzde 70’indeki yanlış tarım uygulamaları nedeniyle yüzde 0,6 seviyesine gerilerken, 6 birim olması gereken pH değeri de 8’in üzerinde.”

HEKTAŞ Ar-Ge ekiplerinin tarım arazilerindeki bu genel sorunun çözümü adına araştırmalar yaptığını söyleyen Ortakçıer, en etkili çözümün ise organomineral gübre olduğunu aktarıyor. Bu doğrultuda “ürüne göre gübre değil, toprağa göre gübre” mottosuyla hareket ettiklerini ifade eden Ortakçıer, ürünün piyasa sunulmasının yanı sıra satış öncesi ve sonrası desteklerle de HEKTAŞ’ın tarım paydaşlarının yanında olduğunu belirtiyor: “Üreticimize ve nihai ürüne en fazla katkıyı sağlayarak iyi tarım uygulamalarına destek olmak istiyoruz. Toprak analiz aşamasından gübrenin toprağa uygulanması ve sonuçlarının takibine kadarki tüm aşamalarda üreticimize gereken desteği her zaman olduğu gibi vermeye devam edeceğiz.”

Tradite® ile toprak verimlilği

HEKTAŞ’ın bu doğrultuda pazara sunduğu bitki besleme ürün grubu olan Tradite® organomineral gübrelerin, bitkideki mineral oranını yükselterek yüksek verime odaklandığını belirten HEKTAŞ Bitki Besleme Ürün Müdürü Şeref Şan, bunun yanı sıra toprağın pH değerinin taşıdığı önemi şu sözlerle anlatıyor: “Bitkiler topraktaki besin elementlerini belirli bir pH aralığında alırlar ve pH yükseldikçe bu alım da azalır. Türkiye’de maalesef organik maddesi zayıf olan tarım arazilerimizde pH dereceleri de 8 ve üzeri değerlerde. Bu durum topraktaki bakteri ve nematodlar gibi mikroorganizmaların faaliyetini azaltarak, bitkilerin topraktaki besin elementlerinden faydalanmasını zorlaştırıyor.”

Organomineral gübreler üzerinde çalışmaya başlarken “kötü durumdaki tarım arazilerimizde bitkileri en iyi şekilde nasıl besleyebiliriz” sorusuna yanıt aradıklarını söyleyen Şan, topraktaki organik madde eksikliğinden kaynaklanan problemlerin en etkili çözümünün organomineral gübre kullanımı olacağını aktarıyor: “Bitkiler besin elementlerini en iyi şekilde topraktan alabilir. Ancak verilen besin elementlerinin bitkinin alacağı formda iletilebilmesi için de topraktaki mikroorganizmaların sayısının yüksek olması gerekiyor. Bu mikroorganizmaların sayısını arttıracak tek şey de organik madde. Toprak yapısını dengelemeye yardımcı olan organomineral gübreler bu sayede üretimin hem verimli hem de sürdürülebilir kılınması açısından büyük fayda sağlıyor.”

HEKTAŞ, üretimi ve formülasyonu ile yüzde 100 kendi imzasını taşıyan Tradite® organomineral gübre grubunun yanı sıra birlikte çalıştığı dünyaca ünlü iki bitki besleme firması ile de Türkiye’deki üreticileri kaliteli bitki besleme ürünleri ile buluşturuyor. Norveç menşeili Yara ve Avustralya menşeili Agrichem firmalarının bitki besleme ürünlerinin dağıtımını gerçekleştiren HEKTAŞ, bu sayede ürün çeşitliliğinin üretici ihtiyaçlarına göre en uygun biçimde şekillendirilmesini hedefliyor.

Bitki besleme çalışmalarının yarattığı sonuçlar

Ekilebilir arazi ve su kaynaklarının günden güne daha da sınırlı hale gelmesiyle mahsul verimindeki düşüş eğilimi, 21. yüzyılda gıda güvenliğini riske atan ciddi bir faktör haline geldi. Tahminlere göre büyüyen dünya nüfusunun gıda talebini karşılamak için şu anda kullanılan arazilerdeki üretimin önümüzdeki yirmi yılda ikiye katlanması gerekiyor. Gereken bu artışı sağlamak için de bitki besleme ve toprak verimliliğinde iyileştirme yapılmasına imkân veren, entegre besin yönetimi uygulamaları büyük bir önem taşıyor. Birçok gelişmekte olan ülkede topraktaki minerallerin düşük seviyesi, düşük toprak verimliliğine yol açıyor ve bu durum ideal olmayan besin yönetimi ile bir araya geldiğinde insanlarda mikrobesin eksiklikleri ve ekosistemde bozulmalar gibi daha kalıcı etkilere yol açıyor.

Küresel nüfusun karşılaştığı bu kısıtlamaların ortadan kaldırılmasını amaçlayan bitki besleme araştırmaları; insanların sağlıklı gıdaya erişimlerini sağlamanın yanı sıra çevresel faktörlerin de iyileştirilmesine hizmet eden önemli bir alan. Bugün dünya üzerindeki ekili arazilerin en az yüzde 60’ında mineral eksikliği gözlemlendiği ve dünya nüfusunun yaklaşık olarak yüzde 50’sinin mikro besin eksikliklerinden muzdarip olduğu göz önünde bulundurulursa, doğru bitki besleme uygulamalarının ne gibi etkilere sahip olduğu daha da iyi anlaşılabilir. Bir tarafta küresel talebin karşılanması ihtiyacı diğer tarafta ise tarım arazilerindeki toprak verimsizliği problemleri hakimken, doğru uygulamalarının bu iki alanda da olumlu sonuçlar yaratabilmesi, bitki besleme çalışmalarının önemini de ortaya koyuyor.

TRADITE®

Tradite® organomineral gübre, içerdiği minerallerle toprağın yapısını bozmaz. Birlikte verilen minerallerin kaybını engellediği gibi içerdiği hümik ve fülvik asitler sayesinde toprakta bağlı bulunan mineralleri de çözerek bitkiler tarafından alınmasını sağlar. Böylece tarımın sürekliliğinin sağlanmasına yardımcı olur.

 

Türkiye’de ve Dünyada Bitki Besleme

2018 RAKAMLARINA GÖRE TÜRKİYE’DE

  • Yıllık kullanılan toplam gübre miktarı 5 milyon 411 bin 881 ton olarak gerçekleşti.
  • Kullanılan gübreler içinde eşdeğer azot (N) kullanımı 1 milyon 527 bin 588 ton,
  • P₂O₅ olarak fosfor kullanımı 227 bin 494 ton,
  • K₂O olarak potasyum kullanımı da 115 bin 512 ton oranında gerçekleşti.

Tarımsal üretim için ideal bir toprak yapısı;

  • %45 oranında mineral,
  • %5 oranında organik madde,
  • %25 hava ve %25 sudan oluşuyor
  • İdeal pH değeri ise 6

Türkiye topraklarının ise %70’inde organik madde oranı %0,6 pH değeri ise 8

 

DÜNYADA NPK GÜBRE TÜKETİMİ

ÇİN (%28)
HİNDİSTAN (%15)
ABD (%12)
BREZİLYA (%7)
ENDONEZYA (%3)
TÜRKİYE (%1)
DİĞER (%34)